GÜNLÜK TÜKETTİĞİNİZ PROTEİN MİKTARINI ÖĞÜNLERE BÖLMENİN KAS GELİŞİMİ AÇISINDAN OLUMLU BİR HAREKET OLDUĞU SÖYLENİYOR.
PEPTİTLERİN OLAYI NEDİR? BÖL VE YÖNET
Bilimsel veriler, alacağınız proteinin gün içerisine bölünmesinin daha faydalı olacağı görüşünde. Ülkelere göre farklılık gösterse de insanlar en fazla proteini akşam yemeğinde tüketiyor. Kahvaltıda ise en düşük miktarda protein alımı oluyor. Protein alımının güne bölünmesi 24 saatlik kas-protein sentezinde yüzde 25’lik bir artış yaşanmasına sebep oluyor. Dolayısıyla buradan günlük tükettiğimiz protein miktarını öğünlere bölmenin kas gelişimi açısından olumlu bir hareket olduğunu söyleyebiliyoruz.
İHTİYAÇ VE LİMİTLER
Protein kas yapımını harekete geçirdiği için aynı zamanda bir enerji kaynağı gibi de hareket edebilir. Ağırlıkla çalışan bir kişi düşük karbonhidratlı bir diyet uyguladığı zaman kas kaybı yaşamamak için protein ve yağ alımını artırır. Muhtemelen günlük alımını günlük 3-3,5 g/ kg’a kadar çıkaracaktır. Bu kadar yüksek miktarda protein alımının güvenilir olup olmadığını söyleyebilecek bir araştırma ne yazık ki bulunmuyor. Kısa dönemli düşündüğümüz zaman bu yolla sağlıklı bir şekilde yaşayan kişiler olduğunu görüyoruz ancak uzun dönemli etkilerinin bilinmediğini unutmamak gerekiyor. Bazı araştırma grupları günlük 10 gram esansiyel amino asit alımının kas-protein sentezini oluşturmaya yeteceğini söylüyor. Bu miktar yaklaşık olarak 25 gramlık whey proteini veya kırmızı et gibi kompleks protein anlamına geliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Avustralya doping skandalıyla sarsılmıştı. Hükümetin bir yıl boyunca yürüttüğü soruşturma sonucunda, profesyonel sporlarda yasak maddelerin yaygın şekilde kullanıldığı ortaya çıktı. Bunun da sebebi steroid, peptit veya birtakım takviyelerin bu sporcuların kan testinde çıkmış olmasıydı. Peki, nedir bu peptitler? İllegal ürünler mi? Yan etkileri var mıdır?
Daha önce değindiğimiz üzere tüm proteinler amino asitlerden oluşuyor. Bu amino asitler hatta bazen yüzlercesi bir araya gelerek uzun zincirler oluşturuyor; işte bu uzun zincirlere de polipeptit deniliyor. Peptitler de bu polipeptitlerin daha küçük versiyonu. Basit anlatımıyla da küçük proteinlere peptit diyebiliyoruz. İki amino asidin bir araya gelmesiyle de oluşabiliyorlar. Peptitlerle ilgili ilginç bir şey var ki vücut üzerinde psikolojik etki gösterebiliyorlar. Büyüme hormonu (GH veya HGH) peptitlerin uzamasına ve kas oluşumuna, vücudun gelişimine katkı sağlıyor. Bir başka peptit olan insülin ise şeker seviyesinin kontrol edilmesini ve vücudun bazı besinleri depolayabilmesini sağlıyor.