Rekabet edebilir ölçek yaratacaksak kayıt dışı uygulamaları bitirmeliyiz
Eskişehir’in mobilya üretiminde köklü kuruluşlarından biri olan Korkmaz Mobilya yetkilisine herkese sorduğumuz soruyu yöneltiyoruz: Siz tam yetkili olsaydınız, imkanlarınız da yeterli olsaydı mobilya sektöründe hangi önlemleri alırdınız?
▶Ülkemizin üretim süreçleri ve ticaretin güçlendirilmesi konusunda faz değiştirmesi gerektiğini hepimiz biliyor; hemen hemen bütün iş insanları, akademisyenler ve diğer ilgililer küresel rekabette var olacak ve varlığını sürdürecek ölçek yaratmanın olmazsa olmazımız olduğunu vurguluyoruz. Ülkemizde tahmin ettiğimiz, kimi zaman değişik metotlarla sayılara yansıttığımız, sahada hissettiğimiz “kayıt dışı uygulamanın yaygınlığı ve derinliği” haksız rekabetin kaynaklarından biridir. Yarattığı kaynakları yatırımlarına yönelten kurumsallaşan, küresel rekabette yer edinen işyerlerinin karşısına kayıt dışı uygulamaların haksız rekabet yaratan, maliyet dengelerini bozan, günlük ihtiyaca göre maliyetten bağımsız fiyatlandırma uygulayan piyasada güvensizliği yayan uygulamaları öncelikle önleyecek düzenlemeler yapar; ödünsüz denetim ve gözetimle “piyasa güvenirliliğini” en üst düzeye çıkarmayı birinci öncelik olarak uygulardım.
▶Mobilya üretiminde değişik katmanlarını “uzmanlık alanı” haline getirir; uzman birimler arasında “stratejik işbirliklerini” özendiren ve hızlandıran teşvik politikalarını yürürlüğe koyardım. Genel bir tahminle mobilya üretimi yapan işyerlerinin yüzde 70’inden fazlası 1 ile 5 işçi çalıştıran mikro işyerleri. Bu nedenle ülkemizde mobilya işiyle uğraşan 42 bin işyerinin bulunduğu tahmin ediliyor. Bu yapıyla küresel değer yaratmada hak ettiğimiz konumlanmayı yapamayız. Rekabet edebilir ölçek yaratmanın bütün gereklerini yerine getirirdim.
▶İhracatın özellikle gelişmiş pazarlara yapılması için bir ulusal strateji belirler, gelişmekte olan pazarları korumakla birlikte, gelişmiş pazarların “öğretici etkisini” en üst düzeye çıkarmak için ihracat kriterleri belirler; kurallara uyumu ödünsüz gözetler ve denetler; stratejinin gereklerini yerine getirmeyen işyerlerinin tasfiyesini sağlardım.
▶Mobilya gibi tasarım, marka ve imaj odaklı üretim alanında “fikri ve sınai mülkiyetin korunması” konusunda hiçbir boşluk bırakmaz; bütün bileşen ve bağlamları dikkate alan, bütünselliğini koruduğumuz önlemleri uygular ve denetlerdim.
▶Mobilya sektöründe “ustalık katkısı” diye tanımlayacağımız; deneyimli çalışanların katkılarını sürdürmesinin bütün gereklerini yerine getirir; geliştirici düzenlemeleri yürürlüğe koyar, sonuçları da sürekli sorgulayarak sürdürülebilir bir gelişme yaratırdım.
▶Mobilya müşterisinin bir bakışta “Türkiye’ye özgü” algısına ulaşacağı tasarımların yaratılması ve geliştirilmenin fikri takibini de özenle yapardım.
▶ Günümüz şartlarına göre iş süreçlerinin verimliliğini ve üretkenliğini artıran makinedonanımdaki gelişmeleri yakından izler; kalite kadar fiyat-maliyet dengelerinde rekabetçiliği ilerleten önlemleri de kesintisiz olarak geliştirir; uygular; sorgular ve ona göre ilerleme sağlardım. Standart üretimlerde oluşturulan hatların hızlandırılması kadar; esneklikleri de artırır; bireysel tercihleri karşılayabilecek esneklikleri de gözetirdim.
▶“Küçük olsun, benim olsun” algısının, küresel pazarın bu kadar iç içe geçtiği bir çağda anlamlı, değerli ve yararlı bir anlayış olmadığını düşünüyorum. Rekabet edebilir büyüklükte ve benim değil, hepimizin yararını artıran tutumları öne çıkarmaya gereken özeni gösterir; üzerinde kesintisiz gözetim yapardım.