“OVP önemli bir yol haritası sundu”
Yeni OVP’yi değerlendiren iş dünyası temsilcileri, özel sektörle istişare içinde hazırlandığı vurgulanan programdaki revizyonları “makul” olarak nitelerken başta finansmana erişim ve nitelikli istihdam olmak üzere özel sektörün sorunlarının çözümüne yönelik yeni adımlar beklediklerini kaydettiler.
İş dünyası, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan 2025-2027 dönemlerini içeren Orta Vadeli Programa ilişkin görüşlerini paylaştı. “Temel beklentimiz; finansal istikrar, öngörülebilirliğin artması, enflasyonun düşürülmesi, sürdürülebilir büyüme ve yapısal reformlara öncelik verilmesidir” diyen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, programın enflasyonla mücadele, öngörülebilirlik ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir yol haritası sunduğunu kaydetti. Yapısal reformlar konusunda atılacak güçlü adımların Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artıracağını ifade eden TOBB Başkanı, “Programın uygulanma sürecinde, finansmana erişimin kolaylaştırılması başta olmak üzere, reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesini ve kamu özel sektör istişaresinin artırılmasını önemli görüyoruz. Bizler de ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” görüşünü dile getirdi.
“Arzu ettiğimiz bir tablo değil”
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, yeni OVP’de 2025 ihracat hedefinin 279,6 milyar dolar, 2026 hedefinin 296,1 milyar dolar, 2027 hedefinin ise 319,6 milyar dolar şeklinde belirlendiğine işaret ederek, “Bir önceki OVP’ye göre 3 yıllık periyodun toplamında 13 milyar dolarlık bir hedef düşüşü var. Bu arzu ettiğimiz bir tablo değil. İhracat ailemizin yaşadığı sorunların net bir göstergesi olan bu rakamları iyi okumamız gerektiğine inanıyorum. Yeni OVP yine ihracat ekseninde şekilleniyor. Bu alanlarda atılacak yeni adımları heyecanla bekliyor, açıklanan programın ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi.
DEİK Başkanı Nail Olpak da yeni OVP’nin öngörülebilirliği daha makul hale getiren sağlıklı bir büyüme ve kalkınma için gerekli alt yapının hazırlandığı bir çerçeve ile çok boyutlu bir yaklaşımla ele alındığını kaydetti. Hedeflerdeki revizyonları makul olarak niteleyen Olpak, “Bu süreçte gerek ihracatçılara gerekse KOBİ’lere yönelik, programı bozmayacak şekilde uygulanacak makul destekleri de çok önemli buluyoruz” yorumunu yaptı.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı da “OVP kapsamında ortaya koyulan hedeflerin ekonomiye yönelik belirsizlikleri azaltacağına, öngörülebilirliği artıracağına ve böylece ülkemizin pozitif büyüme yolculuğuna Türkiye Yüzyılı’nda da hız kesmeden devam edeceğine yürekten inanıyoruz” dedi.
“Enflasyon ve büyüme tahminleri tutarsız”
Yeni OVP’de hedeflere ulaşmak için kapsamlı ve çok boyutlu bir yaklaşımın benimsendiğini belirten İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, özellikle enflasyonla mücadelenin temel felsefe olarak ele alınmasını önemli ve değerli bulduklarını kaydetti. OVP yılları için konulan büyüme oranlarını enflasyon hedeflerine ulaşılmasında iyimser bulduklarını vurgulayan Bahçıvan, “Çünkü OVP’de 20252027 arası enflasyon tahminleri ile büyüme tahminleri arasında tutarsızlık bulunmaktadır. Enflasyonla mücadeleye halkın güvenmesi çok büyük önem taşırken bu tür tutarsızlıklardan kaçınılması gerektiğini, sağlıksız bir yüksek büyüme yerine; sürdürülebilir büyümenin hedeflenmesi gerektiğini düşünüyorum” görüşünü paylaştı. Dezenflasyonist süreçten kaçınılmaz olarak etkilenecek olan reel sektörün, başta finansmana erişim olmak üzere, proaktif tedbir ve önlemlere ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Bahçıvan, nitelikli istihdam için de eğitim politikaları OVP’lerde yön belirleyici bir şekilde bulunması gerektiğinin altın çizdi.
“İş dünyası ihmal edilmemeli”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, revize edilen OVP’nin üreteceği sonuçların reel sektörün yapısal gücüne halel getirmemesini vazgeçilmez gördüklerini ifade etti. Avdagiç, “OVP’nin ‘dengelenme programı’ olarak ilerlemesini ve terazinin iş dünyası kefesini ihmal etmemesini istiyoruz. Farkındayız, ekonomik programın uygulama sürecinde sıra zor kazanımları elde etmeye geldi” dedi. Hedeflere ulaşmak için kur politikasının gerçekçi olması gerektiğini vurgulayan Avdagiç, “2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber, 2024 için öngörülen kur, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edecektir. Bu durumun ithalatı artırarak cari dengede bir risk oluşturmaması için gerekli tedbirlerin alınacağının beklentisi içindeyiz” dedi.
ASO Başkanı Seyit Ardıç, sanayicinin üretme azmini kırmadan hedeflere hep birlikte ulaşabilmek için uygun koşullar sağlanması gerektiğini dile getirdi. Ardıç, “Programın kararlı bir şekilde uygulanması, makroekonomide istikrarın sağlanmasında oldukça önemli olacaktır” görüşünü kaydetti.
ATO Başkanı Gürsel Baran da para, maliye ve gelirler politikaları arasındaki eşgüdümün sağlanacağına vurgu yapılmasını kıymetli bulduklarını, enflasyon hedefindeki revizyonu gerçekçi bulmakla birlikte sürecin uzamaması gerektiğini belirterek “Enflasyonun belli bir noktada uzun süre kalmasının reel sektörü olumsuz etkileyeceğini de hatırlatmak isteriz” diye konuştu.
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, yeni OVP’de enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesinin geçen yılki OVP beklentilerinin iyimser olmasının sonucu olduğunu belirterek, bu durumun reel sektörün beklentilerine zarar verdiğini, iş dünyasının ekonomi yönetiminden gerçekçi ve güven ikliminin zedelenmesine fırsat vermeyecek bir yaklaşım beklediğini vurguladı. Sönmez, “İş dünyasının başta enflasyon olmak üzere üretim maliyetleri, döviz kuru, finansmana erişim gibi temel sorunlarını aşmak için desteğe ihtiyacı var" dedi. BMD Başkanı Sinan Öncel ise perakende sektörünün sıkıntılı bir dönemden geçtiğine dikkati çekerek katma değerli üretimi ve perakendenin sorunlarını öncelikleyen bir yaklaşımın sektör açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi. Öncel, "OVP’nin uygulama sürecinde bu yönde de adım atılmasını bekliyoruz" diye konuştu.