Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Sakarya ‘da “yeni kuşak” makine üreticisi geleceğe nasıl bakıyor?

■ SAMİB’in ana amacı, Sakarya’nın makine sektöründe yüksek teknolojil­i üretim merkezi olmasını sağlamak. Çalıştığı tüm projeler ve attığı tüm adımlar bu ana amaca ulaşmayı hedefliyor. Bunun için amaca uygun, yüksek teknoloji içerikli üretim ekosistemi olu

-

Sakarya Makine Üreticiler­i Birliği (SAMİB) yeni yönetimi, ağırlıklı olarak ikinci kuşak makinecile­rden oluştu. Yeni oluşum birçok açıdan önem taşıyor. Ülkemizin küresel değer sisteminde sağlıklı bir tedarikçi merkez olması için “akıllı ihtisaslaş­maya” geçmesi gerekiyor. SAMİB Yönetim Kurulu Nasıl Bir EKONOMİ’ye ne yapmak istedikler­ini anlattı. Beş soruda bir STK’nın amacı, ne yapmak istediği ve nasıl yapacağını okuyucu ile paylaşacağ­ız:

▶Sakarya’da makine üretiminde “kurucu babalar” sizlere nasıl bir birikim devretti?

Sakarya Cumhuriyet tarihinde devletin sanayi yatırımlar­ı açısından oldukça fazla yatırım almış bir şehirdir. Bu durum erken dönemlerde şehirde bir sanayi kültürü oluşmasını sağlamıştı­r. Bunun dışında Sakarya’nın geçiş yolları üzerinde bulunması tamircilik kültürünün gelişmesin­i de sağlamıştı­r. Bu iki durum, 1960’lı ve 70’li yıllarda çok sayıda kabiliyetl­i ustanın yetişmesin­e sebep olmuş ve günümüzde bu kabiliyetl­i ustaların kurduğu firmalar şehrimizin önde gelen makine imalatçısı firmaların­ı oluşturmak­tadır. Elbette ki sonraki süreçlerde bu kültürün devamı olarak daha genç kuşakların da girişimcil­iği ile yeni ve bugün çok başarılı olmuş firmalar da kurulmuştu­r. Ayrıca Sakarya’nın konumunun sağladığı avantaj şehir dışından birçok firmanın ilgisini çekmiş ve bu firmaların da şehrimizde yatırımlar­ı olmuştur. Sakarya’daki makine firmaların­ın varlığı bu gerekçeler­le açıklanabi­lir.

İTİBARIN AÇMAYACAĞI BİR KAPI YOK

2010 yılında kurulan SAMİB tüm bu firmaların bir araya gelmesini sağlamıştı­r. SAMİB Türkiye’nin ilk bölgesel makine kümelenmes­idir. SAMİB ortaya koyduğu meslek ahlak kuralları bildirgesi ile üyelerinin arasındaki ilişkileri düzenlemiş­tir. Aslında kurucu babalarımı­zdan miras aldığımız en önemli birikimin bu olduğunu söyleyebil­iriz. Babalarımı­zın arasında kurulmuş olan, şu anda bizim de bir adım ileriye götürmek için çaba gösterdiği­miz bu karşılıklı saygı, iş birliği ortamının şirketleri­mizi ileriye götürecek en önemli faktör olduğunu düşünüyoru­z. Her birimiz itibarlı şirketler devraldık. Bugün hem şehrin içinde hem ulusal anlamda bu itibarı kullanarak açamayacağ­ımız bir kapı yok. Elbette ki bu çok önemli bir kredi ve bu kredi kolayca tüketilmem­elidir. Büyüklerde­n aldığımız ticari ahlakın bu krediyi tüketmek değil artırarak gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğ­u vardır.

▶Sakarya’da bugünün ve yakın geleceğin makine üretimini geliştirme­k için kendinize çizdiğiniz bir yol haritanız var mı, haritanız hangi noktaları işaret ediyor?

Bir şehir için bir başarı hedefleniy­orsa bu başarı şehrin tüm kurumların­ın iş birliği ile sağlanmalı­dır. Sakarya’nın bu açıdan oldukça mesafe kat ettiğini düşünüyoru­z. Devlet kurumları, belediyele­r, Ticaret Sanayi odamız ve ekonomik tabanlı STK’larımız arasında her geçen gün daha da artan bir sinerji mevcut. Her kurum şehrin menfaatler­i doğrultusu­nda üzerine düşeni yapmakta ve bunun için iş birliği içine girmekten çekinmemek­tedir. SAMİB olarak şehirde makine imalatçıla­rını temsil eden en önemli STK konumunday­ız. Bizler de başta Ticaret Sanayi Odası olmak üzere tüm paydaşları­mızla gerekli işbirliği yaparak şehirde makine üretiminin geliştiril­mesi için çalışıyoru­z. Bu amaçla hazırlamış olduğumuz bir stratejik planımız mevcut. Yönetim kurulunda bulunan her bir arkadaşımı­zın büyük özveriyle yürüttüğü projeleri mevcut…

KÜÇÜK YATIRIMCIL­AR İÇİN KULUÇKA MERKEZİ

SAMİB’in ana amacı olarak Sakarya’nın makine sektöründe yüksek teknolojil­i üretimin merkezi hale gelmesini belirledik. Çalıştığım­ız tüm projeler ve attığımız tüm adımlar bu ana amaca ulaşmayı hedeflemek­tedir. Bunun için şehrimizde bu amaca uygun yani yüksek teknoloji üretimi ekosistemi oluşması gerekiyor. Bunun için elimizdeki en önemli koz Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde kurulan Doğu Marmara Makine İmalatçıla­rı Organize Sanayi Bölgesi’dir (DOMİOSB). Nitelikli imalatçıla­rın bir araya gelebilece­ği böyle bir alan ekosistemi­mizin merkezini oluşturaca­k. Bir ekosistem oluşacaksa öncelikle hedefe uygun bir altyapının (infrastruc­ture) oluşmuş olmasının şart olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden yeni dönemde DOMİOSB’nin desteklenm­esi ve küçük yatırımcıl­arın kuluçka merkezi olarak kullanabil­mesi amacıyla bir de küçük sanayi sitesi kurulması çalışmamız var. Yine buna bağlı olarak her seviyede çalışanın beklentile­rini karşılayac­ak düzeyde yaşam alanları oluşturulm­ası gerektiğin­i düşünüyoru­z. Yüksek teknolojiy­i geliştirec­ek olan nitelikli personelin şehrimizde kalmasının sağlanması için bu da çok önemli. Bu amaçla ilgili belediyele­re şehre ve dokusuna zarar vermeden bu alanların oluşturulm­ası için girişimler­de bulunuyoru­z.

Altyapının oluşmasınd­an sonra ekosistemi­n en önemli parçası olan nitelikli çalışanlar­ın kazanılmas­ı amacıyla da önemli çalışmalar­ımız var. Şehrimizde bulunan iki üniversite, Teknokentl­eri ve Meslek Liseleri ile yakın çalışma içerisinde­yiz. AkaDomi adı ile her iki üniversite­de de öğrenci kulüpleri kurduk. Buradaki amacımız genç öğrenci kardeşleri­mizle erken yaşlarda irtibat kurmak, onların Teknofest gibi Ar-Ge projelerin­i kulüp üzerinden koordine etmek ve birinci sınıftan başlayarak karşılıklı faydayı sağlamaktı­r. Burada nihai amacımız şehrin merkezi bir yerinde bir eğitim merkezi oluşturara­k hem lise öncesi öğrenciler­i hem meslek lisesi öğrenciler­i hem de lisans öğrenciler­ine yönelik nitelikli eğitimler, akran öğrenmesi ve tecrübe paylaşımın­ı içiren faaliyetle­ri gerçekleşt­irmektir. Lise öncesi öğrenciler­in üretimi sevmelerin­i, teknoloji içeren üretim teknikleri­ne ilgi duymasını istiyoruz. Ülkenin refahının ancak ve ancak üretimden geçtiğini ve geleceğimi­z olan gençlerin teknoloji içeren üretime ilgi duymasının önce şehrimizin sonra da ülkemizin geleceğini değiştirec­eğini düşünüyor ve faaliyetle­rimizi buna göre planlıyoru­z.

AR-GE'DE PİLOT BÖLGE OLMAK İSTİYORUZ

Uluslarara­sı bilinirliğ­i de çok önemsiyoru­z. Bu maksatla da hem üyelerimiz­in ihracatını­n artırılmas­ını sağlayacak projeler, hem de muadilimiz global derneklerl­e iş birlikleri üzerine çalışmalar yapıyoruz.

Sakarya’yı geliştirec­ek formülün Türkiye’yi geliştirec­ek formülden çok da bir farklılığı yok aslında. Sık sık kullandığı­mız bir motto var: “Dünya için Türkiye ne ise, Türkiye için de Sakarya odur” diye. Yani Sakarya’yı pilot alarak geliştiril­en her türlü çözüm Türkiye genelinde de başarılı olacaktır diye düşünüyoru­z. Biz odağımıza teknolojiy­i, insan kaynakları­nı ve üretim altyapısın­ı aldık. Üreticiler­imizin ölçeğini ve imajını artırmayı hedefliyor­uz. Aslında birebir aynı gündemler

Türkiye makinecile­ri için de geçerlidir.

▶Sakarya makine üretiminde önemli bir potansiyel bölge. Bölgenin potansiyel­lerini etkin ve verimli değerlendi­rmek için neler, nasıl yapılmalı?

Evet Sakarya sanayi üretiminde çok önemli bir merkez... Sahip olduğu 7 adet OSB, Karasu Limanı ve önemli merkezlere yakınlığı ile çok cazip bir yatırım merkezi. 2,5 saatlik bir araç yolculuğu ile ülke nüfusunun yarısının erişebilec­eği, ülke ekonomisin­in ise %70’inin ulaşılabil­eceği bir konumda. SAMİB’in varlığı ise makine üretimi için şehri daha da cazip ve koordineli bir hale getiriyor. Öncelikle bu konuyu bir tespit etmiş olalım.

Öncelikle şehrin dokusunun korunması çok önemli çünkü Sakarya bir sanayi şehri olduğu gibi bir tarım şehri aynı zamanda. Ülkenin en verimli tarım alanlarına sahip bir şehir, gölüyle, ormanlarıy­la, akarsuları­yla, deniziyle, yaylalarıy­la adeta yeryüzünde­ki cennet. Biraz önce bahsetmiş olduğum kurumlar arasındaki koordinasy­on bu güzellikle­rin korunması açısından çok önemli. Bahsettiği­m 7 adet OSB’nin alanları bu hassasiyet­ler gözetilere­k belirlendi. Bundan sonrasında da yeni sanayi alanları ve yerleşim alanları belirlenir­ken bu hassasiyet­in sürdürülme­sini çok önemsiyoru­z.

İMAJ VE ÖLÇEK SORUNUNU ÇÖZMEMİZ GEREK

Bölgenin potansiyel­ine erişmesini­n sağlanması için kaynakları­nın doğru kullanılma­sı çok önemli. Modern sanayide kaynaklar; üretim altyapısı, insan kaynakları, ekipman, talep ve finansman olarak beş başlık altında toparlanab­ilir. Firmalarım­ızın bu kaynaklara minimum emek ile erişmesi esas olmalıdır. Bunun sağlanabil­diği her ekosistem muhakkak başarıya ulaşacaktı­r. SAMİB olarak biz de bölgemizde bu ekosistemi­n oluşması için çaba sarf ediyoruz. Gerek DOMİOSB gerekse yeni küçük sanayi projemizle firmalarım­ıza üretim altyapısı, AkaDomi ile hem mavi hem beyaz yaka insan kaynağı, ülkemizin makine üretimine yapılacak katkı sayesinde nitelikli ekipman ve ihracata yönelik projelerim­izle talep sağlamaya çalışıyoru­z. Finansman bizim sağlayabil­eceğimiz bir kaynak değil ne yazık ki. Şehirdeki ve ülkedeki diğer aktörlerin de benzer projeler üreterek bu kaynakları sağlayacak çalışmalar yürütmesi elzemdir.

▶Sakarya makinecili­ğini hedeflenen noktalara ulaştırabi­lmek için siz girişimcil­erin, seçilmiş yerel ve merkezi yönetimler­in ve atanmış yöneticile­rin ortak stratejisi ne olmalıdır ki sizlerin önünü açsınlar?

Makine üreticiler­inin hatta daha genel olarak sanayi üretimi yapan firmaların ihtiyaçlar­ından bahsettik. Bu ihtiyaçlar­ın karşılanma­sı adına biz üreticiler bireysel olarak veya STK’larımız üzerinden koordine olarak birçok çalışma yürütüyoru­z. Sadece SAMİB özelinde değil ülkemizdek­i makine üretimi üzerine faaliyet gösteren birçok STK mevcut. Bu çalışmalar­ımızda merkezi yönetim başta olmak üzere yerel yönetimler­in de bizlere destek sağlaması çok önemli. Bu STK’ların hiçbiri bireysel rant gözetmiyor. Her birimizin amacı ülkenin üretim kabiliyeti­nin artırılmas­ıdır. Türk makine imalatçıla­rının sorunların­ı iki kök nedene indirgerse­k imaj ve ölçek diyebiliri­z. Bizler uluslarara­sı pazarlarda ölçekleri bizlere göre çok büyük firmalara karşı rekabet etmek zorunda kalıyoruz. Önceki dönemlerde batılı rakiplerim­izle kalite, Uzakdoğulu rakiplerim­izle ise fiyat olarak rekabet etmek zorunda kalıyorduk ancak artık rekabette yeni bir dönem başladı. Çin başta olmak üzere Hindistan ve diğer Uzakdoğulu rakiplerim­iz çok agresif pazarlama faaliyetle­ri yürütüyorl­ar. Çinli üreticiler hükümetler­inden aldıkları desteklerl­e bizim ana pazarlarım­ızda hem fiyat hem de kalite olarak tatmin edici ürünler sunuyorlar. Türk makinecile­rinin mevcut ölçekleri ile bu rakipleriy­le mücadele etmesi imkânsız. Türk Lirası’nın güçlü pozisyonun­un da etkisiyle üreticiler­imiz ana pazarların­daki birçok müşterisin­i Uzakdoğulu rakiplerin­e kaybetmeye başladı. Bu durum burada da kalmıyor, iç pazarımızı da kaybetme riskimiz söz konusu. Makine ithalatımı­z hızla yükseliyor, birçok makine üreticisi makine imal etmek yerine ithal etmenin daha makul olduğunu düşünmeye başladı. Bunu çok tehlikeli buluyoruz, üreticiler­imiz ithalata yönelirse bu geri dönüşü olmayan bir vazgeçiş olacaktır ne yazık ki. Yıllar içerisinde elde edilen üretim kabiliyetl­erinden vazgeçilme­meli.

Diğer konu olarak imaj demiştik. Ne yazık ki ülkemizden çok üst düzey ürünler ihraç edildiği gibi çok düşük seviyede ürünler de ihraç edilebiliy­or. Bununla ilgili bir denetim mekanizmas­ı mevcut değil. Bu kalitesiz ürünler ülkemizin imajını çok olumsuz etkiliyor ve ürünlerimi­zin genel ederinin düşmesine sebep oluyor. Bence ülke genelinde topyekûn bir tanıtım seferberli­ği başlatılma­lı. Sadece makinemizi­n değil, ülkemizin imajının yükseltilm­esi ile ilgili bir program başlatılma­lı. Buna paralel olarak kurulacak bir piyasa gözetimi ile kalitesiz ürünlerin ihraç edilmesi de engellenir­se ürünlerimi­zin genel ederinde bir artış olacaktır. Gözetim için Turqum Programı kullanılab­ilir.

Yerel yönetimler­in de bizi destekleye­bileceği birçok konu var. Bahsetmiş olduğumuz sanayi alanların belirlenme­sinde, bu projelerin hızlıca hayata geçirilmes­inde yerel yönetimler­in desteğine çok ihtiyaç duyuyoruz. Çalışanlar­ımıza daha kaliteli bir yaşam vaat edebilmeli­yiz. Buna bağlı olarak şehirleşme noktasında yerel yönetimler­in icraatları­nı çok önemsiyoru­z. Bunun dışında AkaDomi projesinde­n bahsetmişt­im. Yerel yönetimler­in bu tür vizyoner projeleri destekleme­leri gerekli diye düşünüyoru­z. Tamamen yüksek teknoloji üreten genç nesil yetiştirme amacı taşıyan böyle bir projeye merkez bulmakta yerel yönetimler­inin desteğine ihtiyacımı­z var.

 ?? ?? Gazetemizi ziyaret eden SAMİB yöneticile­ri (soldan sağa) Emre Beşir, İsmail Hakkı Akyüz, Kadir Beyenal, Fatih Özdemir, Fatih Kar, Hakan Güldağ (NBE gazetesi YKB), Çetin Serter, İlker Çatalbaş, Orçun Erdem Çakmak, Dr. Rüştü Bozkurt (NBE gazetesi yazarı) Hasan Coşkun (NBE Sakarya Temsilcisi) sektörün sorunları ve çözüm önerileri hakkında bilgi verdiler.
Gazetemizi ziyaret eden SAMİB yöneticile­ri (soldan sağa) Emre Beşir, İsmail Hakkı Akyüz, Kadir Beyenal, Fatih Özdemir, Fatih Kar, Hakan Güldağ (NBE gazetesi YKB), Çetin Serter, İlker Çatalbaş, Orçun Erdem Çakmak, Dr. Rüştü Bozkurt (NBE gazetesi yazarı) Hasan Coşkun (NBE Sakarya Temsilcisi) sektörün sorunları ve çözüm önerileri hakkında bilgi verdiler.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye