WRI Türkiye, adil şehirler için sivil toplumu destekliyor!
WRI Türkiye, Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Adil Şehirler için Daha Güçlü Sivil Toplum” Projesi kapsamında sivil toplum kuruluşlarını (STK) destekliyor. Proje, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) desteğiyle hayata geçirilecek. Şubat 2024’te başlayan ve 3 yıl sürecek projenin ana hedefi, Türkiye’deki hak temelli STK’ların kapasitesini artırmak.
WRI Türkiye Direktörü Güneş Cansız, “Özellikle COVID19 salgını, şehirlerdeki var olan eşitsizlikleri ve kentsel yoksulluğu daha da derinleştiren bir kriz yarattı. Bu tür krizler karşısında dirençli şehirler için daha adil ve sürdürülebilir bir planlama ve yönetime ihtiyacımız var. Bu noktada da en önemli aktörler şüphesiz ki STK’lar ve yerel yönetimler. WRI Türkiye’nin uzun yıllardır merkezi ve yerel yönetimlerle kurduğu güçlü diyalog ile STK’larla yakın çalışma deneyimi, bu projede bir araya geliyor. Geliştirdiğimiz sosyal kuluçka ve mikro hibe programı modelinin farklı şehirlerde ve ölçeklerde uygulanabilir; adil şehirleri, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kapsayıcılığı teşvik etmek için bütüncül ve yenilikçi bir model olmasını hedefliyoruz” dedi.
"STK'lar ile iş birliği elzem"
Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri M. Cemil Arslan, “Adil Şehirler için Daha Güçlü Sivil Toplum Projesi, yerel yönetimler ve sivil toplumun iş birliği içinde temel kentsel hizmetlere eşit erişimi sağlamasını destekleyen ve kırılgan grupların haklarını güçlendirmeyi amaçlayan mühim adımlardan biri. Toplumların karşılaştığı krizlere etkili bir yanıt geliştirebilmeleri için yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar arasındaki etkili iş birliği ve güçlü ortaklıklar elzemdir. Daha sık ve daha somut bir şekilde sivil toplumla etkileşim içinde olmak; bir yandan toplumsal katılımı güçlendirirken bir yandan da kapsayıcı etki yaratmaya ve eşitsizliği tersine çeviren çözümler bulunmasına yardımcı olur” diye konuştu.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise “AB tarafından finanse edilen bu girişim, marjinal toplulukların ihtiyaçlarını önceliklendirerek umut aşılayan bir misyonu benimsiyor. Sivil toplumu daha zengin bilgi, kapasite ve ağlarla güçlendirip destekliyor. Sadece başarılarına yatırım yapmakla kalmıyor, olumlu yerel değişim için potansiyellerini de artırıyoruz. Taahhüdümüz yalnızca finansal destek değil; aynı zamanda sosyal içerme ve katılımcı yönetişim ilkelerine bağlı bir savunucu topluluğunun oluşturulmasını amaçlıyoruz.”
Projenin başlıca hedefleri STK’ların kapasitelerini güçlendirmek, katılımcı karar alma süreçlerini, kapsayıcı politika ve eylemlerin uygulanmasını desteklemek ve dezavantajlı grupları temel haklar konusunda bilinçlendirmek ve daha kapsayıcı politikalar talep etmeleri için savunuculuk kapasitelerini güçlendirmek olarak sıralanıyor.*