Bin Aydan Daha Hayırlı Gece
Şüphesiz gecelerin en muhteşemi Kadir Gecesidir. İnsanoğluna doğruyu ve güzeli göstermek için nazil olan Kur’an-ı Kerim son peygamberle o gece buluşmuştur. Peygamber Efendimiz (sas), “... Bu ayda öyle bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir. (Nesâî, Sıyâm, 5)” buyurarak Kadir Gecesi’nin önemi hakkında ipuçları vermiştir.
Kur’an bir nurdur. Hz. Peygamber parıldayan bir ışıktır. İşte Kadir Gecesi bu iki kandili bir araya getirdiği için “nurun alâ nur” olmuştur. Kadir Gecesinin bereketini hissedebilmek için bu gece nazil olan Hz. Kur’an’ın rehberliğine başvurmak gerekir. Onun nuru ile gecenin nuru birleştirilmeli; onun ışığı ile mahyaların ışığı bütünleşmelidir. Gönüllerimizi bu ışık cümbüşüne aksettirecek bir saflığa kavuşturmak gerekir. Kin, kibir gibi karanlıkları temizlemeli; muhabbet ve sevgiye ışık tutmalıdır. Böylesine faziletli bir gece hakkında Rasûlullah (sas), “Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim ramazan orucunu, inanarak ve mükâfatını Allah’tan umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. (Buhârî, Savm, 6)” buyurmuştur. Fakat Peygamber Efendimiz Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu kesin olarak bize bildirmemiş, bu eşsiz gecenin ramazanın son on günü içindeki tek sayılı gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. Aslında Kadir Gecesi’nin kesin olarak belirlenmemiş olması, ramazan ayının her gecesinin Kadir Gecesi’ymiş gibi geçirilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” sözü de bunu ifade etmektedir.