İşsizlik sorunumuz ortadan kalkıyor gibi!
2023 yıllık işgücü verilerine göre işsizlik oranı son 10 yılın en düşük seviyesine indi. Bu demek oluyor ki, küresel krizde tüm dünyada olduğu gibi işsizlik oranının artışının ardından toparlanma döneminde ulaştığımız seviyeye ulaştık. Üstelik bunu, Suriye savaşı, Ukrayna-Rusya savaşı, ekonomik zorluklar, küresel olarak yavaşlama, yüksek enflasyon, bütün dünyada kapıların kapanmasına neden olan, tedarik zincirlerini vuran küresel virüs salgını ve son olarak deprem şokunu yaşamış bir ülke olarak başardık.
Diğer şokları bir yana bırakıp son üç yıldır yaşadığımız çok yüksek enflasyon ortamına bakalım. Böyle ekonomik zorluk ortamında, özellikle hane geliri azalıyorsa, genel işgücüne katılım oranı artar, kadınların işgücüne katılım oranı artar. Dolayısıyla işgücünün, iş arayanların sayısında yükseliş beklenir. Bir diğer etki, ekonomik zorluk olduğu için işsizlerin iş bekleme sürelerinde yükseliş gerçekleşir.
Salgının ana etkisi 2020 ve 2021’de görüldü. Bunu bir yana bırakırsak, 2019-2023 verilerine baktığımızda ilginç bir sonuca ulaşıyoruz. İşgücü 2019’dan 2023’e yüzde 7,2 artarken, işgücüne sadece 2 milyon 347 bin kişi katılmış. İşgücüne katılım oranı aynı tarihler arasında sadece yüzde 0,6 artmış, erkeklerde yüzde 1,1 oranında azalmış. Artışı sağlayan, beklendiği gibi kadınlardaki yüzde 4,1 artış ama kadın işgücüne katılım oranının yüzde 35,8 olmuş. İşgücü sınırlı artıp, katılım yerinde sayarken, istihdam artışı Türkiye’nin işsizlik sorununu elbette yok edecek. Aynı dönemde işsiz sayısındaki düşüş muazzam. Genel işsiz sayısındaki düşüş yüzde 27, erkeklerde yüzde 34,8 ve kadınlarda yüzde 15…
Bakmamız gereken diğer veri işsizlikte bekleme süresi. 1 yılın altında işsiz olarak bekleyenler aynı dönemde yüzde 76,5’ten yüzde 78,4’e yükselmiş. Bu iyi bir şey çünkü iş bulma hızı artmış demek ki. Çünkü 1 yıldan fazla iş arayanların oranı yüzde 23,5’ten yüzde 21,6’ya düşmüş. Enerji şoku dışında günümüz şoklarının bulunmadığı 2019’a kıyasla 2023’te teorideki risklerin hiçbiri gerçekleşmemiş. Daha da sevindirici olan, gençlerin işsizlik oranındaki düşüşe ilave olarak ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı 28,3’ten yüzde 22,5’e gerilemiş.
Türkiye’de başta Suriyeliler olmak üzere geçici koruma altında olanlar, kaçak gelenler ve göç edenlere yönelik olarak sağlıklı gösterge bulunmuyor. 2020’de yapılan bir çalışma Suriyelilerin işgücüne katılımının erkeklerde yüzde 81 olduğunu, istihdam oranlarının da yüzde 68’i bulduğunu ortaya koymuştu.
Şüphesiz veriler Eurostat metodolojisine göre üretiliyor ama geniş kapsamlı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu anlaşılıyor.