UZUN VADEDE GÜVENLİ LİMAN ‘YOKTUR’
Ünlü iktisatçı John Maynard Keynes’in ‘Uzun vadede hepimiz ölüyüz’ diye ikonikleşmiş bir sözü vardır. Bu sözü esas itibarıyla biraz değiştirerek ‘altın’ yatırımı için de söylemek mümkün. “Uzun vadede altına yatırılan para ölüdür”
Söylediğim sözün biraz iddialı olduğunun farkındayım. Ancak izin verin bunu ‘gerçek’ bir örnek ile açıklayayım.
1928 yılında, yani S&P 500 endeksinde 4 yılda yaklaşık yüzde 80’lik bir değer kaybına sebebiyet verecek olan 1929 Büyük Buhranı’ndan yalnızca bir yıl önce, bu endekse 100 dolar yatırmış olsaydınız günümüzde 624 bin dolara sahip olurdunuz. Aynı tarihte aynı tutarda altın almış olsaydınız elinizde yalnızca 8 bin 860 dolar olurdu. Bu altın yatırımı ile aynı tutardaki borsa yatırımı arasında nominal olarak yaklaşık 70 katlık bir getiri farkı olduğu anlamına gelir. Ayrıca S&P 500’ün yıllık bileşik getirisi 19282022 arasında yüzde 9,32 olarak hesaplanabilirken bu oran ons cinsinden altın için yalnızca yüzde 4,89’dur. Dolayısıyla üzülerek söylemek zorundayım ki 100 yılı aşkın perspektif bize gösteriyor ki 100 dolarınız varsa ve bu doların gelecekte ‘ölmesini’ yani bir hiçe dönüşmesini istemiyorsanız altına değil borsaya yatırım yapmak zorundasınız. Amerika’nın ünlü yatırımcılarından olan Phil Fisher gibi isimler aynı ‘ölü’ yatırım tanımını devlet tahvilleri için de yaparlar. Gözünüzü uzağa her diktiğinizde yatırım ufkunuzda gözükmesi gereken en önemli şey reel ekonominin bölünmez bir parçası olan ve makro çerçeveye ‘altından’ daha fazla bağımlı olan borsa yatırımıdır.
Ayrıca şunu belirtelim. Altının getirisi bir endeksten bağımsız olduğu için sabittir. Ayrıca Türkiye’deki altınların fiyatı ons altının dolar değeri üzerinden hesaplandığı için dünyanın her yerinde aynı miktarda paraya aynı miktarda altın alabilirsiniz. Dolayısıyla TL olarak altın yatırımı yaptığınız zaman da ek olarak elde ettiğiniz tek şey TL’nin değer kaybetmesinden kaynaklanan dolar getirisidir. Bunun yanında hesaplamamızda kullandığımız S&P 500 endeksi ise Amerika’daki en kıymetli 500 şirkete yaptığınız farazi bir yatırımı ve bu endeksin temettüler ile birlikte getirisini temsil eder. Warren Buffet ve Phil Fisher gibi isimlerin bu endeksin ortalama getirisini defalarca kez geçtiğini biliyoruz. Dolayısıyla endekse bağlı kalmadan kendi portföyünüzü araştırarak oluşturmanız durumunda yıllık bileşik kazancınızın S&P 500 için veya herhangi bir borsa yatırımı için yüzde 9,32’lik endeks getirisini geçme olasılığı var. Dolayısıyla özelleştirilmiş ve üstüne iyi çalışılmış bir hisse senedi portföyü ile altın yatırımından elde edeceğiniz kazancın uzun vadede 70 değil 170 veya 270 katını elde etmekte mümkün.
Oysa altın yatırımında bunu yapmanız neredeyse olanaksızdır. Çünkü varlık cinsi olarak altının farklı türleri yoktur. Bununla birlikte bileşik yüzde 4,89’luk getiriyi geçmeniz için yapabileceğiniz tek şey müthiş bir 6. hisse sahip olup en düşükten aldığınız altınları piyasa en tepe noktasına çıkınca satmaktır.